Medrese, İbranice kökenli bir kelime ve her türlü eğitim kurumu için kullanılabiliyor. Muhafazakâr Parti’nin ağır toplarından Essex milletvekili Eric Pickles kurucuları arasında bulunduğu Genç Britonlar Vakfı, üst düzey yöneticilerinden Blainey tarafından, genç muhafazakarları radikalleştirecek ‘bir muhafazakar medrese’ olarak tarif edildi.
Herhalde radikalleştirmeye bu tarifle başlamışlar. Medrese kelimesi okul anlamıyla radikalleşmeyi çağrıştırmamalı. Ancak genel İslamofobi retoriği içinde radikallik ile yakın bir yere oturtuluyor.

Muhafazakârlar tuhaf şeyler yapıyorlar. Seçim çalışmalarının bir kısmı özellikle Asyalı azınlıkları yanlarına çekmeyi hedeflerken ve de bu grubun büyük ihtimak çoğunluğunun Müslüman olduğunu biliyorken medrese ve radikalleşme çağrışımı ilginç. Bu lehlerine de çalışabilir aleyhlerine de. Son zamanlarda kamuoyu yoklamalarında İşçi Partisi ile aralarındaki farkın yüzde iki ye kadar indiğini dikkate alırsak pek de doğru sularda kulaç atmıyorlar diyebiliriz. Nüfusun yaklaşık yüzde beşini oluşturan müslüman azınlığın oyları bu seçimlerde belirleyici olabilir. “Medrese kurduk, muhafazakar gençleri radikalleştireceğiz” mesajı biraz tuhaf kaçmış. Özellikle radikalleşen muhafazakar gençliğin ne kadar İslamofobik ve göçmen karşıtı olabileceğine bir bakarsak anlam kazanıyor.
Genç muhafazakarların beynini yıkamakla mükellef vakıf pek çok konuda “özgürlükçü” görüşlere sahip. Mesela ABD’deki gibi silah taşıma hürriyeti istiyorlar! Guantanamo tarzı işkence yöntemlerine özgürlük verilebileceğini düşünüyorlar. Şakayla karışık da olsa, polisin çevreci göstericilere ateş etme hakkını savunuyorlar. Ulusal sağlık hizmeti gereksiz bir büyük masraf bunlara göre. Söyledikleri bunlar söyleyemediklerini tahayyül bile edemiyorum. Parti bu cevherler piyasaya dökülünce hemen bir manevra yapıp bizim onlarla aslında ilişkimiz yok demeye getirdi işi. Ancak kazın ayağı öyle değil. Hali hazırda binlerce milletvekili adayı ve genç parti aktivisti bu vakıfta eğitilmiş ve partinin ağır topları -genel sekreter dahil- onlarca seminer vermişler bu “ürkünç” hizmet kapsamında.
Bu genç muhafazakarlar radikalleşerek İşçi Partisi’nin kalelerini ele geçirme yanında tabii ki aşırı sağın da oylarını almayı hedefliyorlar. Irkçı parti BNP, son zamanlarda pek çok alanda taşları oynatmaya başladı. Gerçi aylardır uğraşmalarına karşın hala açıkça ırkçı olmayan bir parti üyelik yönetmeliği yapamadılar. İliklerine kadar işlemiş ırkçılıktan beyine oksijen gitmiyor herhalde.
Irkçıların yeni hamlesi solcu öğretmenleri hedef alıyor. Yerel yönetimler ırkçı parti üyesi öğretmenlerin okullarda çalışmasını engellemeye çalışmış ancak buna izin verilmemişti. Şimdi ırkçılar solcu öğretmenlerin ipini çekmeye çalışıyor. Ama siyaseten intihar gibi bir çaba. Çünkü solcu öğretmen diye karşılarına aldıkları kitle tüm öğretmenlerin kabaca üçte birinden fazlası demek.
Muhafazakâr gençlik vakfı ırkçılara karşı nasıl radikal beyin yıkama programları yapıyor bilemiyoruz. Belki zaten batmakta olan İskoç Gordon’un gemisini bırakıp Londra’nın doğusundaki ırkçılar içinde bir şeyler düşünmeye başlarlar. Belki kendi medreselerinde ırkçıların ve ırkçı görüşlerin arz-ı endam etmesini engellemekle başlarlar işe.
Muhafazakarlarınki oldukça “radikal” bir seçim yatırımı. BNP’ninki ise sadece tehlikeli. Gordon Brown’ın son açıklamalarına bakılırsa, bunlar bu kadar kaba ve açık ırkçılığı da kriz var diye bize dört koldan yutturmaya kalkabilirler. Seçimler 6 Mayıs’ta; o zaman ve o zamana kadar göreceğiz.
İyi pazarlar ve bol şanslar.

* This article was first published in BirGun: http://www.birgun.net/haber-detay/muhafazakar-medresesi-12134.html
** İbrahim Sirkeci Londra Regent’s Üniversitesi’nde Ulusötesi Çalışmalar ve Pazarlama Profesörü olarak görev yapmaktadır.

By Ibrahim Sirkeci

Ibrahim Sirkeci is Professor at Regent's University London and writes a weekly column for BirGun daily newspaper.

Instagram
LinkedIn
LinkedIn
Share
YouTube
YouTube
RSS
Follow by Email
%d bloggers like this: