Sevgili okuyucular, yazılarımda genelde Türkiye’de futbolu geriye götüren sahanın dışındaki sorunlara, yanlışlara kendi anlayışıma göre yer veriyorum. Bugün ise sizlere saha çizgileri içinden yani futbolun kendisinden bahsetmek istiyorum. Bahsedeceğim konu ile bu defa saha içindeki bir sorunu ele alacağım.
Futbol var olduğundan beri içindeki kavramlardan bir tanesi hepimizin bildiği gibi faul kavramıdır. Faul kavramı tüm futbolsever insanlar için artık öyle kanıksanmış bir olgu ki maç sırasında faul yapılır, hakem bu yapılan faulü verir ve kimse artık bu faulün üzerinde durmaz ve o an unutulur geçer.
Son yıllarda gelişen teknolojilere ve bilime uygun olarak maçlarda istatistikler tutulmakta. Maç sonu verilen istatistiklerde ise hangi takımın kaç faul yaptığı verilir ve yine bu rakamlar istatistik olarak kalır unutulur gider. Ancak artık futbolun gelişmesinde faullerin sayısı çok önemli bir yer tutmakta. Sizlere bu konuyu çarpıcı iki örnekle açmak istiyorum.
Hepimizin bildiği gibi dünyanın en iyi ve en güzel futbol oynanan ligi İngiliz Premier League olarak kabul edilmekte. Öte yandan 2006 Dünya Kupası’ndan bu yana en başarılı futbolu oynayan milli takım olarak Ama Milli Takımı gözüküyor. İşte bu yalın iki gerçeğin aslında faul kavramı ile yakından ilgisi var.
Artık şu yadsınmaz bir gerçek ki bir maçta ne kadar çok faul olursa futbol o kadar kötüleşiyor maçın temposu seyir zevki düşüyor. Elimde Avrupa’nın beş büyük liginde geçen sezon maç başına yapılan faul sayısının ortalamaları var. Maç başına en çok faul 40 ortalama ile İtalya’da yapılmakta. İtalya’yı 37’şer faulle Almanya ve İspanya izlemekte.
Daha sonra 36 faulle Fransa’yı görüyoruz. Ve İngiltere, bu ülkede maç başına sadece 27 faul yapılmakta. İşte bu rakamlar İngiltere’de neden futbolun çok daha akıcı, tempolu ve güzel oynandığını açıkça gösteriyor.
Son 2006 Dünya Kupası’nda maç başına 34 faul yapılmış. Bu ortalama geçen yıl Şampiyonlar Ligi’nde ise 31. Beş büyük lig içinde benim şahsen hiç zevk almadan izlediğim maçlar İtalya Serie A ligi maçları. İtalya’nın en çok faul yapan ülke olduğunu düşünürsek bu da bana pek şaşırtıcı gelmiyor. Diğer yandan Alman Milli Takımı teknik direktörü Joachim Low uzun süreden beri özellikle takımdaki defans oyuncularına ve diğer futbolculara yerde kayarak topa müdahale etmeyi yasakladı, bunda özellikle hakemlerin artık kartları kolayca kart göstermesinin yanında, topu faul yapmadan kapıp oyunu çabuklaştırma isteği de var, çünkü faul yaptığınızda rakibe yeni bir hamle şansı vermiş oluyorsunuz. Bunun yanında özellikle ceza sahası önünde yapılan fauller duran toplardan gol yeme riskinizi arttırmakta. Low ayrıca futbolcularına faul yapmadan topa sahip olma konusunda en başarılı futbolcuların videolarını gösterip onları faulsüz oynamaya koşullandırıyor. İşte Löw’ün bu çalışmaları sonucunda Dünya Kupası sonrası Almanya’nın oynadığı maçlarda defansın ortasında oynayan Mertesacker ve Metzelder sadece birer faul yapmışlar. Özellikle faullerin azalması Alman Milli Takımı’nın futbolunu geliştirmesinin bir kanıtı. Ayrıca Bundesliga’da da son yıllarda faul sayısı ortalaması 42’den 36’ya düştü. Bizim futbolumuzdaki teknik adamların da artık az faule yönelik çalışmaları yapmaları ve kayarak müdahaleyi yasaklamaları gerekiyor diye düşünüyorum. Gerçekten de az faullü maçlar arttıkça futbolun çok daha güzelleşeceğine inanıyorum.

*This article was first published in BirGun: http://www.birgun.net/haber-detay/gereksiz-fauller-12055.html
** İbrahim Sirkeci Londra Regent’s Üniversitesi’nde Ulusötesi Çalışmalar ve Pazarlama Profesörü olarak görev yapmaktadır.

By Ibrahim Sirkeci

Ibrahim Sirkeci is Professor at Regent's University London and writes a weekly column for BirGun daily newspaper.

Instagram
LinkedIn
LinkedIn
Share
YouTube
YouTube
RSS
Follow by Email
%d bloggers like this: