Afrika, maalesef dünya coğrafyasında olduğu gibi darbeler tarihinde de geniş yer kaplıyor. Son 6 yılda, dünyada 30 tane darbe ve darbe girişimi olmuş ve bunların 25’i Afrika ülkelerinde. Ugandalı İdi Amin, belki de Afrika’nın darbecilerinin en tanınmışı. Tanınmışlığı tabii ki İdi Amin’in barbarlığından, mezaliminden ötürü. Ancak Afrika’nın son darbesi, 2015’te Burkina Faso’da. Ülkenin adı fasa fisoyu çağrıştırsa da, darbe gerçek.
Burkina Faso’da darbeciler, yaklaşık 7 gün kontrolü ellerinde tutuyorlar. ‘Demokrasi İçin Konsey’ kuruyorlar. Bu darbecilerin demokrasi takıntısı da ilginç bu arada. Neyse, darbenin bir lideri var; adam devlet başkanı muhafız birliğinin başı. Bakın taa nerelere sızmışlar! Albay Mamadou Bamba, ulusal televizyondan darbeyi ilan ediyor. Ardından, darbeciler, devlet başkanını, başbakanı ve bakanları tutukluyorlar.
Darbenin lideri General Gilbert Diendéré, bizim Evren gibi, kendini demokrasi konseyine başkan atıyor. Bir hafta sonra ne oluyorsa, duygusal general özür dileyip yönetimi sivillere teslim edeceğini ilan ediyor.
İddiaya göre, darbenin arkasında devlet başkanının, görev süresini gayri meşru bir biçimde uzatmaya çalışması yatıyor. Ama ilişkiler çok tuhaf. Darbenin lideri general Gilbert’in karısı iktidar partisinden milletvekili Fatoumata Diallo Diendere. Böyle, bir dizi tuhaf ilişki var işin içinde.
15 Temmuz sonrasında Türkiye’de olduğu gibi, halk sokaklara çıkıyor ve darbecilere direniyor. Burkina Fasolular daha şanslılar; 250 kadar kişi yaralanırken ve sadece 10 kişi hayatını kaybediyor. Ama darbeci askerleri durduran halk, hükümete tepkili. Askerlere karşı durup direnenlerden birisi de 27 yaşındaki mühendislik öğrencisi Romuald Ouedraogo.
BBC’nin aktardığına göre, sokaklara dökülen halkın geneli gibi Ouedraogo da, hükümetin yozlaştığını ve yolsuzlukların kabul edilemez olduğunu düşünüyor: “İktidar; ülke, babalarından miras kalmış gibi davranıyor. Bazı bakanlar, devlet başkanının kızı Cemile’nin, babasının yerine başkan olmasında bir sorun olmadığını bile söylüyorlar.”


Askerlere kahramanca karşı koyan sade vatandaş Ouedraogo, kendisini “halkın askeri” olarak gördüğünü söylüyor ve bir nevi milyoncuklar ve gemiciklerden bahsediyor: “Sonunda anladık ki iktidarı ele geçirmiş 30 kadar kişi, halkın kanını emerek zengin olmuşlar.” Burkina Faso’nun darbe direnişi, bize hem darbeye karşı tankların önüne yatan, hem de Gezi protestolarında toma’lara direnen kahramanları hatırlatıyor.
Burkina Faso’da işler böyleyken, yine böyle zayıf devletlerden Freelonia’da bir başarısız darbe girişimi oluyor. Freelonia, hasbel kader ekonomisini, siyasetini yoluna koymuş orta halli bir ülke. Freelonialılar da tutkulu insanlar. Darbe girişimi olunca ‘bizim askerimiz’ falan diye gözünün yaşına bakmadan ayağa kalkıyorlar. Freelonia halkı, akıllı telefonlarıyla, sosyal medyasıyla, tankıyla, topuyla kahramanca direniyor ve devlet başkanı önderliğinde iktidardaki ÇOK parti, darbeci temizlik operasyonuna girişiyor.
Temizlenenlerin hemen hepsi ÇOK partiden eski dostlar ahbaplar. Binlercesi tutuklanıyor ve on binlercesi askıya alınıyor. Darbeciler bütün devlet kurumlarına sızmışlar. Bu arada, 15 yıla yakın iktidar süresinde, tek parti olarak ÇOK parti, devleti parti merkezlerinden idare eder duruma gelmiş Freelonia’da. Bir nevi kuvvetler birliği oluşmuş ülkede. Bizde, o sıkça hatırlanan 1930’lar 1940’ların tek parti iktidarı gibi yani.
Freelonia’nın muhalefet partileri YOK parti ve MOK parti de halkın yanında yer almış. İkisi de asla iktidar olamadıkları için, ÇOK partinin devlete sızanları temizleme operasyonlarından da etkilenmiyorlar. Yani iki muhalefet partisi de bir nevi temiz çıkıyor bu belalı durumdan. Normal şartlarda, bunlar güçlü muhalefet partileri olsalar, hemen yakalarına yapışmak gerekirdi. Sonuçta insan, ‘bu partiler iktidarı ele geçirmek istiyor olsalardı, darbe girişimin arkasında da olabilirlerdi’ diye düşünüyor. Velhasılı kelam, iktidardaki ÇOK parti elinden geleni yapıyor. Ve ordu, adalet sistemi, polis ve bakanlıklar bu sızıntılardan temizleniyor.
Sızıntı muazzam: Yüksek mahkemeleri, ordudaki komuta kademesini ve hatta kiliseleri ve papaz okullarını bile ele geçirmişler. Burkina Faso’ya mesafe olarak uzak olsa da, duygusal olarak yakın Freelonia. Darbecilere teslim olmak yok artık diyorlar ve direniyorlar.
Freelonialılar, her sabah çok erken kalkıp, nöbet tutuyorlar vatanı savunmak için. Sızıntı operasyonu ÇOK partiye sıçrarsa diye de korkuyorlar bir yandan. Freelonialıların en büyük derdi, birlik beraberlik bu günlerde. Sarı kırmızı bayraklarıyla birbirlerini kucaklıyor ve aralarında fısıldaşarak sızıntının ÇOK partiye ulaşmamış olmasını umut ediyorlar. Ama içlerine bir kurt da düşmemiş değil. İnsan ister istemez düşünüyor, bu Freelonialıların haline bakıp, sahiden, bu devletin her yerine sızanlar maazallah ÇOK parti’ye de sızmış olmasınlar?
İyi haftalar ve bol şanslar.
* This article was first published in BirGun: http://www.birgun.net/haber-detay/burkina-faso-da-darbe-ve-kahraman-freelonialilar-124171.html
** İbrahim Sirkeci Londra Regent’s Üniversitesi’nde Ulusötesi Çalışmalar ve Pazarlama Profesörü olarak görev yapmaktadır.

By Ibrahim Sirkeci

Ibrahim Sirkeci is Professor at Regent's University London and writes a weekly column for BirGun daily newspaper.

Instagram
LinkedIn
LinkedIn
Share
YouTube
YouTube
RSS
Follow by Email
%d bloggers like this: